Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile ülkede yaşanan gelişmeleri değerlendiren Ölce, “Ekrem İmamoğlu davasında aslında vatandaşı rahatsız eden şey şu. İktidar, kendi belediyelerinde yaşanan benzer durumlarda konuyu görmezden geliyor, ancak karşı taraftaki belediyelerde yaşandığında, konunun üzerine şehvetli bir şekilde gidiyor. Bu da vatandaşta “yargı, siyasetin sopası gibi kullanılıyor” algısını yaratıyor. Aslında vatandaşın itirazı burada başlıyor. Yani kimse “Ekrem İmamoğlu’nu yargılamayın, sorgulamayın” demiyor. Böyle bir talep yok. Ancak rahatsızlık şu. İktidar, kendi kurumlarında benzer olaylara sessiz kalırken, karşı tarafta adeta tankla tüfekle gidermişçesine bir tavır sergiliyor. İşte bu tavır vatandaşı rahatsız ediyor. Vatandaşın itirazı, Ekrem İmamoğlu’nun yargılanmasına değil, siyasetin yargıyı araçsallaştırmasına yönelik. Eşit, adil ve tarafsız bir yaklaşım talep ediyor” dedi.
ÇOK ACI BİR TABLO
Boykot konusuna gençlerin gözünden bakılması gerektiğini belirten Ölce, “Boykot konusuna gelince, meseleyi biraz çeşitlendirmek lazım. Gençler açısından bakmak lazım. Muhalefet açısından bakmak lazım. Hukuk açısından değerlendirmek lazım. Gençler açısından baktığımızda, ciddi bir itiraz ve kaygı görüyoruz. Gelecekten endişeliler. Diplomalarının ne işe yarayacağını bilmiyorlar. Sokağa çıkarken seslerinin duyulmasını istiyorlar. Bazı gençler yüzlerini kapatıyor çünkü şunu söylüyorlar. “Ben bu eylemlere katıldım, bir itirazım var. Ama yüzümü kapatayım, çünkü yarın ne olacağını bilmiyorum.” Fakat iktidar bu mesajı anlamak yerine, o genci “terörist” ilan ediyor. Bu çok ciddi bir empati eksikliği. Gençlerin en büyük meselesi gelecek kaygısı. Üniversite sonrası hayallerini bu ülkede gerçekleştiremeyeceklerini düşünüyorlar. Yurt dışına gitmenin yollarını arıyorlar. Bu bizim açımızdan baktığımızda sorun olmayabilir. Gençlerimiz dünyaya açılsın, orada projelerini gerçekleştirsin, eğitimlerini geliştirsin. Ama sonra ülkesine dönsün. Bugün geldiğimiz noktada gençler “Bu ülkeden nasıl kaçarım?” diye düşünüyor. Bu çok acı bir tablo. Boykot meselesine muhalefet açısından bakarsak. Muhalefet boykotu adres göstererek tanımladı. Ancak gençler daha genel bir çerçeve çizdi. Ekonomik etkilerini vurgulamak istediler. Muhalefetin hatası, isim vererek, özellikle basın yayın kuruluşlarını hedef alarak boykot çağrısı yapmasıydı. Bu noktada hukuki sıkıntılar doğabilir. Fakat gençler bu konuda muhalefetten çok daha bilgili, daha bilinçli, daha liyakatli. Onlar daha kapsayıcı, daha akılcı bir duruş sergiliyorlar. Açık konuşayım, ne iktidarın ne de muhalefetin gençlerin bu tepkisini tam olarak anlayabildiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
ÜNLÜCE DERS ÇIKARTMALI
Ayşe Ünlüce’nin göreve geldiği günden beri yaptığı icraatleri değerlendiren Ölce şunları söyledi; “Ayşe Ünlüce için aday gösterilmiş olması hasebiyle zamanında bir tweet atmıştım ve davul Ayşe Ünlüce’de ama tokmak acaba Yılmaz Büyükerşen’de mi olacak demiştim. Fakat şu anki tabloya baktığımızda görüyoruz ki, davul da Ayşe Hoca’da, tokmak da Ayşe Hoca’da. Ayşe Ünlüce’nin Eskişehir’deki faaliyetlerine bakıyorum, arı gibi çalışıyor. Fakat davulda da ses yok, petekte de bal yok. Ben böyle tanımlıyorum. Ama ümitliyim. Umut vaat ediyor. Öyle görüyorum. Çünkü çalışkan biri. Fakat seçim öncesindeki vaatlerine bakıyorum, üzerinden bir küsur sene geçti. Gerçekleştirilenlere baktığımda, dediğim gibi, ortada bal yok. Mesela, yaptıkları arasında bir “aktif yaşam parkı” herhalde vardı, bu vaatleri arasında yer alıyordu. Hayvan barınakları konusunda bir atılım oldu. Ama mesela “kuşak yolları” diye bir projesi vardı, orada herhangi bir gelişme yok. Teknik üniversiteye tramvay hattı planı vardı, orada da hiçbir gelişme yok. Mezbaha konusu biliyorsunuz, büyük bir problem. Kurtuluş Kapalı Pazar Yeri henüz yapılmadı. Hatta ben, Ayşe Ünlüce’nin bu süreçten bir ders çıkarması gerektiğini düşünüyorum. Yakın zamanda, birkaç gün önce, biliyorsunuz, ORC Araştırma Şirketi’ni takip etmişsinizdir. ORC, yaklaşık 16.000 kişiyle çatı yöntemiyle bir anket yaptı. Bu 1 senelik süre içerisinde “en başarılı belediye başkanları” listesine Ayşe Ünlüce ilk 10’a giremedi. Velhasıl, buradan da bir not alması gerektiğine inanıyorum. Biraz umut vaat ediyor. Hakikaten sahada, çalışıyor, gayretli. Ama biraz daha o vaatlerin üzerine mesai harcaması lazım. Çünkü toplum bekliyor. Yani siyaset öyle bir şey değil; vaatte bulunmak, söylem geliştirmek kolaydır. Fakat bunları gerçekleştirdiğiniz ölçüde, yaptığınız kadar teveccüh elde edersiniz. Önünde 4 yıl gibi kıymetli bir zaman dilimi var. Göreceğiz, izleyeceğiz.”
