Mimarlar yaşamı tasarlar
Sayın Altuntaş öncelikle kendinizden bahseder misiniz ve mimarlar odasının faaliyet alanları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden 2007 yılında mezun olduktan sonra çalışma hayatına başladım. Bende Eskişehir’de eğitim için gelip Eskişehir’den kopamayanlardanım. Lisans eğitiminin üstüne Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi üzerine ayrıca deprem konusunu da içeren iki ayrı lisansüstü eğitim aldım. Mimarlık mesleği çok eskilere dayanan en temel mesleklerden birisi. 2 dönemdir Mimarlar Odası Başkanı olarak görev yapıyorum. Kamu sorumluluğu gerektiren bir konum. Bunun yanında meslektaşlarınızın ve mesleğin sorunları ile ilgilenmek zorundasınız. Aynı zamanda vatandaşa, yerel yönetimlere ve kente karşı sorumluluklarınız var. Biz mimarlar eğitime başlarken, “Mimarlar yaşamı tasarlar” diye çok ünlü bir söz söyleriz. Yaşamı tasarlarken yaşamın içeriğini, eşitliği, hakkı hukuku da dikkate almak zorundayız.
Eskişehir'in açık alana ihtiyacı var
Eskişehir’in mimari yapısı ve sorunları hakkında ne düşünüyorsunuz? Doğal dokunun korunması sizce yeterli mi?
Eskişehir tek merkezli bitişik nizam yapılaşmanın sıkıntılarını çekiyor. Bu yapılaşmanın getirdiği sıkıntıların başında ulaşım geliyor. Ayrıca mevcut yapı ile bir afet olması durumunda kent merkezinde gerçekten büyük sıkıntılar yaşanabilir. Tek merkezli olmak ticaret ve konutların iç içe geçmiş olması, ulaşım sorunları, tam anlamıyla bir kaos yaşanmasına sebep oluyor. Böyle olunca insanların tahammülsüzlüğü de ortaya çıkıyor. Bu durum kentte psikolojik gerilime de sebep oluyor. İnsanlar gerçekten yaşadıkları ortamdan dolayı gerilim yaşabiliyorlar. Eskişehir’in daha çok açık alana ihtiyacı var.
Eskişehir'de İnşaat Mühendisleri Odası’nın bir yapı stoku çalışması var. Eskişehir'de kent merkezi zemin olarak gerçekten kötü durumda. Ben mimarım aslında benim meslek disiplini alanıma girmiyor zemin ve işin statik sistemi ama bir yapı tasarımı bütüncüldür. Yapı tasarımını birbirinden ayrı düşünemeyiz Ben bu mantıkla bu alanda yüksek lisans yaptım. Biraz ondan dolayı işin bu kısmını da inceliyorum, araştırıyorum. Zeminde açıkçası alüvyon bir zemin var. Üstünde yüksek katlı yapılarımız çok fazla var. Aslında bundan çıkacak sonuç kamuoyunda benim yapım riskli mi, değil mi, bu tespit edilecek. Aslında mevzu bu değil, yapılara bir risk puanı belirlenecek ve biz de o yapıların yoğunluğuna göre nerede öncelik belirlenecek, nerelerde öncelikli olarak bir revizyona gidilmesi gerekiyor, bu belirlenecek. Ama bu hassasiyetin evet Eskişehir'de gösterilmesi, Eskişehir'in bu konuda örnek bir il olarak ilerliyor olması gerçekten sevindirici bizim için. Bizim kent merkezimizin özellikle mevcut yapı stoku çok yoğun olduğu için, bitişik nizam olduğu için diyorum. Kent merkezine yönelik acil kentsel dönüşüm olabilir, riskli alan ilan edilmesi vesaire durumları olabilir. Bunlarla ilgili tespitleri yapıp planında ne gibi değişikliklere gitmemiz gerekiyor, nasıl uyarlamamız gerekiyor, bunun üzerine şu anda çalışıyor olmamız lazım.
Yeni imar alanlarına ihtiyaç var!
Eskişehir’deki mimari sorunların çözümü ile ilgili neler yapılmalı, yerel yönetimlere bu konuda ne gibi önerilerde bulunursunuz?
Eskişehir'e ait benim en büyük tedirginliğim sokaklarımız dar, trafiğimiz sıkışık. Allah korusun başımıza bir felaket geldiği zaman bizim ulaşımımız daha büyük bir sorun olacak. Ne arama kurtarma girebilecek, ne yangın çıksa itfaiye girebilecek, ne ambulans girebilecek. Bu daha büyük bir sorun. Bizim kent merkezimizin özellikle mevcut yapı stoku çok yoğun olduğu için, bitişik nizam olduğu için diyorum. Kent merkezine yönelik acil kentsel dönüşüm olabilir, riskli alan ilan edilmesi vesaire durumları olabilir. Bunlarla ilgili tespitleri yapıp planında ne gibi değişikliklere gitmemiz gerekiyor, nasıl uyarlamamız gerekiyor, bunun üzerine şu anda çalışıyor olmamız lazım.
Eskişehir'in şöyle bir durumu var. Tek merkezli bir kent olduğunu söylemeliyim. Eskişehir’de kesinlikle farklı merkez oluşumları yapılmalı. Tek merkezli bir kent olunca sorun ne oluyor? Biz şu anda Eskişehir'de yaşarken kent merkezi en ufak bir şey de düğüm haline gelecek. Ulaşımımız kilitleniyor, her şey kent merkezinde olduğu için, öyle bir afet anında kent merkezinin halini düşünün. Bizim tek merkezden çıkmamız gerekiyor, o yüzden tabii ki yeni imar alanları açmamız gerekiyor ve çok merkezli yapıya doğru ilerlememiz gerekiyor. Aslında bundan çıkacak sonuç nerelerde öncelikli olarak bir revizyona gidilmesi gerekiyor, bu belirlenecek. Yaşam artık gerçekten çok zor. Meslek odası olarak sorun yarıştırmak yerine sorunların çözümü konusunda bir takım çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Yaşadığımız mevcut sorunların ortak aklın gerektirdiği herkesin sorumluluk üstlendiği yöntemler ile acilen çözümlenebileceğini düşünüyorum.
2Eylül Haber