Türkiye'nin sağlık sisteminin temel taşlarından biri olan Aile Hekimliği, son dönemde artan iş yükü ve düşük ücretler nedeniyle kritik bir noktaya gelmiş durumda. Aile sağlığı çalışanları, hastalıkların önlenmesinde önemli bir rol oynayan bu sistemin, artan sorunlar nedeniyle işlevini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu dile getiriyor.
Artan İş Yükü ve Düşen Aşı Oranları Aile sağlığı çalışanları, aşılama oranlarındaki düşüşün ve aşı reddinin giderek artmasının toplum sağlığı açısından ciddi riskler oluşturduğunu belirtiyor. Aileler arasında yaygınlaşan aşı reddi, bağışıklık sistemini zayıflatırken, hastalıkların yeniden yayılmasına zemin hazırlıyor. Bu durum, sağlık çalışanlarının iş yükünü artırırken, mevcut sağlık sisteminin bu sorunlara çözüm üretme konusunda yetersiz kaldığı ifade ediliyor.
Yıllık İzin ve Rapor Düzenlemelerindeki Sıkıntılar Sağlık çalışanlarının karşılaştığı bir diğer büyük sorun ise yıllık izin haklarındaki karmaşa. Aile sağlığı çalışanları, yıllık izinlerini kullanmak istediklerinde, yerlerine birini bulma zorunluluğu gibi engellerle karşılaşıyor. Tek hekimli birimlerde çalışan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları (ASE) ise izin kullanmaları durumunda ciddi maaş kesintileriyle karşı karşıya kalıyorlar. Bu uygulama, sağlık çalışanları arasında huzursuzluk yaratırken, Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda daha adil bir düzenleme yapması gerektiği vurgulanıyor.
Rapor Düzenlemeleri Konusundaki Belirsizlikler Aile hekimlerinin en çok sorun yaşadığı konulardan biri de çeşitli raporların düzenlenmesi süreci. Özellikle sürücü belgesi raporları ve silah ruhsatı için gereken sağlık raporları, aile hekimlerinin iş yükünü artıran başlıca etkenler arasında yer alıyor. Sağlık çalışanları, hangi durumlarda rapor verileceği ve hangi durumlarda hastaneye sevk yapılacağı konusunda net kuralların belirlenmesini talep ediyor.
Sağlık Yönetim Sistemi ve Denetimlerin Etkisi Aile sağlığı çalışanları, mevcut Hastalık Yönetim Platformu'nun (HYP) halk sağlığını koruyucu bir araç olmasına rağmen, Aile Hekimliği Bilgi Sistemi (AHBS) ile uyumsuzluğu nedeniyle iş yükünü artırdığını ve motivasyonu düşürdüğünü belirtiyor. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı'nın hedeflediği hekim başına 2500 kayıtlı kişi sayısı, Türkiye'de 3800'lere kadar çıkmış durumda. Bu yoğun kayıtlı kişi sayısı, aile hekimlerini sadece poliklinik yapmaya zorlamakta ve koruyucu sağlık hizmetlerine yeterli zaman ayıramamalarına neden olmaktadır.
Çözüm Önerileri ve Sağlık Sen'in Çalışmaları Sağlık Sen, aile sağlığı çalışanlarının karşılaştığı bu sorunları gündeme getirerek çözüm üretmek amacıyla çalıştaylar düzenlemeye devam ediyor. Bu çalıştaylarda, aile sağlığı merkezlerinin personel ihtiyacının karşılanması, rapor düzenlemelerinin netleştirilmesi, yıllık izin haklarının iyileştirilmesi ve aile hekimliği sisteminin genel yapısının gözden geçirilmesi gibi konular ele alınıyor. Sağlık Sen, aile sağlığı çalışanlarının en büyük destekçisi olarak, bu sorunların çözümü için her türlü çabayı göstereceğini belirtiyor.
Aile Hekimliği sistemi, ülkemizin sağlık hizmetlerinin temelini oluştururken, karşılaştığı bu zorlukların üstesinden gelmek için acil düzenlemelere ihtiyaç duyuyor. Sağlık çalışanları, sistemin sürdürülebilirliği ve halk sağlığının korunması adına gerekli adımların atılmasını talep ediyor.