Dernek binasında gazetecilerle bir araya gelen Ektaş, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın bir yandan bölücülerin, bir yandan laik düzen karşıtlarının hedefinde olduğunu aktardı.
Değişim talepleriyle, aslında Anayasa’nın özünü oluşturan Atatürk ilke ve devrimlerinin hedef alınmak istendiğini kaydeden Ektaş, “Karşı devrimciler, her alandaki örgütlü yapılarıyla Anayasa’ya sürekli saldırılıyor” diye belirtti.
“Öğretmenlerin mali ve özlük haklarının takipçisi olmaktan daha çok, Türkiye Cumhuriyetinin laik hukuk devrimi örseleme çabalarıyla, laik, bilimsel ve akılcı eğitime açtığı savaşla gündem oluşturan Eğitim Bir-Sen isimli sendika da bunlardan biri” diyen Ektaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Eğitim Bir-Sen tarafından dün yapılan basın açıklamasıyla, Ailenin Korunması ve İnanca Dayalı Kıyafet Özgürlüğü konusunda Anayasada değişiklik yapılması için Türkiye genelinde imza kampanyası başlatıldığı duyuruldu. Aynı Sendikanın, bu konuda daha önce de girişimleri olmuştu. Sendikanın açıklamasından, Ailenin Korunması başlığından kast edilenin LGBT bireyler olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Türk Medeni Kanunu aileyi korumaktadır. Anayasa’nın 41’inci maddesi Ailenin korunması ve Çocuk Hakları başlıklıdır, bu konuda Devlete sorumluluk ve görev yükler. Türk Medeni Kanunun 2. Kitabı Aile Hukukuna ilişkindir. Medeni Kanunun Evlenme Ehliyeti ve Engelleri başlıklı İkinci ayırımında evliliğin kadın ve erkek arasında olduğu açıkça yazılıdır. Ülkemizde LGBT Bireylerinin evlenmelerine izin verildiği ya da verilebileceği iftira olduğu gibi, Milletimizin büyük çoğunluğunun sahip olduğu örf, adet ve inancımız buna müsaade etmez. Ancak, Sendika, sanki Anayasamız ve Medeni Kanunumuz LGBT bireylerin evlenmelerine yol açıyormuş gibi bir izlenim yaratarak toplumsal bir çatışma alanı oluşturup bunun üzerinden siyasi cephelerini tahkime çalışmakta, açıkça inanç istismarı yapmaktadır.”
“Aileyi Korumak İsteyenler, Ekonomiye Baksınlar”
Eğitim Bir-Sen Ailenin Korunmasını yapay LGBT tartışmasıyla gündeme getireceğine Türk Aile Yaşantısını derinden sarsan gerçek gündeme sarılmalıdır. İşsizlik, gelir adaletsizliği, ev sahibi olamama, yetersiz beslenme, kültürel ve sosyal etkinlere erişememe, çocuklara kaliteli eğitim imkanı sunamama gibi nedenlerle, aile için çekişmeler ve sonucunda boşanmalar her geçen gün artmakta, şiddet dalga dalga yayılmaktadır. Ailenin Korunması, bu problemlerin çözülmesinden geçer.”