Alpagut- Atalan'da Madene Hayır Platformu adına açıklama yapan Uygar Kurtcu, Tepebaşı İlçesi Atalan Mahallesi ve Mihalgazi İlçesi Alpagut Mahallesi mevkiinde, siyanürlü altın ve gümüş madeni açılması için harekete geçildiğini belirterek,” Alpagut-Atalan’da Madene Hayır Platformunu oluşturan biz çevre dernekleri, meslek odaları, dernekler, sendikalar, platformlar ve siyasi partiler olarak sürecin başından itibaren forumlar, halk buluşmaları, basın toplantıları ile projeye neden karşı çıktığımızı bu projenin doğayı ve yaşamı nasıl tehdit ettiğini söylüyoruz” dedi.

Kurtcu, uzatılma seçeneği de dahil 15 yıl boyunca, şimdilik 716 futbol sahası genişliğinde bir alanda 500 m derinliğinde bir çukur açılarak, İliç’te olduğu gibi siyanür kullanılarak ile altın ve gümüş çıkarılacağını belirterek, şunları söyledi:” Ağaçlarımız kesilecek, ormanlarımız, tarım arazilerimiz yok edilecek, patlamalar ve işletme için kullanılacak milyonlarca ton su nedeniyle su kaynaklarımız kuruyacak, tarım, hayvancılık, arıcılık yok olacak. Binalarımız hasar görecek, temiz havamız yerini toza bırakacak, yüzyıllardır bu topraklarda üreten halkımız, çaresizce köylerinden göç etmek zorunda kalacaktır.Anadolu’nun asıl hazineleri olan endemik bitki türleri yok olacak, bölgede yaşayan hayvanlar yaşam alanlarını kaybedecek, ekosistem onarılmaz hasar alacaktır.

Fay geçiyor

Siyanür ve toprakta bulunan ve siyanürle temas edince serbest ve zararlı hale gelen arsenik, kurşun, civa gibi ağır metaller, buharlaşma, yağmur, sızma, taşma gibi yollarla Sakarya Nehri’ni de besleyen yer altı sularına karışacaklar, solunum, cilt teması veya bulaştıkları içme ve kullanma suları ve besin yoluyla vücuda girecekler. Yaşanacak olası bir heyelanda veya deprem sonucu,Proje alanının içinden aktif bir fay geçmektedir.meydana gelecek yıkıntıda Mihalgazi tarım alanları ve Sakarya Nehri kirlenecek ve yıllarca tarım yapılamayacaktır. Bu haliyle bile doğa katliamına sebep olacak büyüklükte olan projenin başladığında çoğu projede olduğu gibi kapasite artırımıyla sadece Alpagut-Atalan’ı değil bütün Sakarya havzasını tehdit eden bir projeye dönüşeceği öngörülebilir”.

Can HACIOĞLU

Kaynak: Can Hacıoğlu