Türk Eğitim Sistemi, 3 Mart 1924 Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Devrimi ile 1970’lere değin geliştirdiği belirten Taşar, şunları söyledi:” Bilimsel temelli öğretim programlarıyla (müfredat) çocuklarına ulusal, ahlaksal-etik, kültürel, sosyal ve çağdaş insani değerler, yetkinlikler, yurttaşlık bilinci ve özgüven kazandırmış, tebaadan yurttaş, kuldan birey, ümmetten Ulus yaratmayı başarmıştır. Ancak ABD emperyalizmi güdümlü 12 Mart 1971 muhtırası ile 1961 Anayasası budanmış, dinci kurumlar için elverişli ortam yaratılmış, 12 Eylül 1980 faşist darbesi ve izleyen hükümetlerce de, Eğitim Sistemi laiklik ve bilimsellikten koparılarak dinselleştirilmeye başlanmıştır”
Batı emperyalizmin hedefinin ümmet ve biat toplumu oluşturmak olduüunu belirten ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar, şunları söyledi:” 2007 yılından sonra kamu desteğiyle çoğaltılan ve etkinleştirilen İlim Yayma Cemiyeti, Hizmet Vakfı, Ensar Vakfı, Birlik Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ve benzeri onlarca dernek - vakıf adı ile örgütlenmiş tarikat ve cemaat yapılanmalarıyla Milli Eğitim Bakanlığı ve İl-İlçe Müdürlüklerince protokoller imzaladı. Bugün, 3-6 yaşındaki yüzbinlerce evladımız dinci yapıların anaokullarında, milyonlarca çocuğumuz tarikat ve cemaatların elindedir”.
Can HACIOĞLU